10 Ocak 2012 Salı

Hrant Dink

Hrant Dink, Türkiye'nin cahil cühela milliyetçilerinin anlayamayacağı türden sevgi içerikli konuştuğu için başkaydı, ötekiydi. Farklı konuşuyordu; saldırmıyordu kimselere. Tam tersine birleştirici konuşuyordu her fırsatta ama anlayana.

Ben televizyonda bir tartışma programında izlemiştim son kez onu. Etyen Mahçupyan ile katıldıkları bir tartışm programında Ermenilik üzerine görüş belirtiyorlardı. 


Ne acı ki kendini anlatabilme mücadelesine tanık olmaya başlamışken haberlerde gördüm vurulmuş yatan görüntüsünü. Katledildi Hrant Dink. Kuklalar, maşalar, hiçbirşeyden haberi olmayanlar tarafından. 


Anlatamadı kendini o da bir çok insan gibi bu ülkede. Bu ülke utançlar ülkesidir. Bu ülkede biraz öne çıkan bir doğrucu ertesi güne sağ çıkmayabilir. Bunun olma ihtimali her zaman % 51'dir. Utanıyorum. Nasıl ki Barış Gelini olarak bilinen İtalyan bayanın binlerce kilometre yol alarak yaptığı barış gezisine Türkiye'de devam etmek isterken tecavüz edilip öldürülüşünden utandığım gibi. 


Neden? böyle mi olmak zorunda. Televizyonda gördüğü herşeyi olduğu gibi alan koyun dediğimiz halk, neden böyle olmak zorundasın. Biz de koyunuz elbette bu toplumda yaşadığımız için. Ama neden? Televizyondaki hedefler neyse hedefin de o mu olacak. Gör artık karanlığı üzerimize salanı.


Ne suçu vardı Hrant Dink'in Ermeni olmak dışında. İfade özgürlüğü yüzünden çekmediği kalmadı. Ama Ermeniliği yüzünden canını verdi. Hrant Dink'in yerde yatan bedeni ve altı delik ayakkabısı gözümünden önünden gitmiyor. Eşine, çocuklarına, torununa ne diyelim.. İnsanı insandan ayıranlara inat Hepimiz Ermeni, hepimiz Hrantız. 


Kalbimizdesin Hrant Ağabey..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder