31 Ocak 2012 Salı

Ayşenur Kolivar'dan Gitme Sevduğum Türküsü

Ayşenur Kolivar'dan Gitme Sevduğum isimli türküyü dinliyoruz.

Türkiye Tarihi I, II, III, IV Kitabı

Türkiye'nin Cumhuriyet öncesinden günümüze kadar olan tarihini anlatan dört adet kitap. İndirmek için buraya tıklayınız. Türkiye Tarihi 1, Türkiye Tarihi 2, Türkiye Tarihi 3 ve Türkiye Tarihi 4. Osmanlı İmparatorluğu'ndan günümüz Türkiyesine..






Bu dosya ücretsiz paylaşım sitesi üzerinden paylaşıldığı için indirme işlemleri aşağıdaki gibidir.

1. "İndir" yazan yere tıklayınız.

2. Saniyelerin geri sayması bitince "Dosyayı Şimdi İndir" diyebilir ve dosyayı bilgisayarınıza kaydedebilirsiniz.

Sorun yaşayanlar yorum yazarsa yardımcı olabiliriz.

Facebook, Google ve Microsoft Kardeşliği

İstenmeyen postalara dair dev bilişim firmalarının ortak mücadeleleri, tüm hızıyla sürüyor. Spam mailler ve phishing amaçlı gönderilen ve yine spama giren mailler nedeniyle ortak mücadele kararı alan Google, Facebook ve Microsoft umarız başarılı olurlar.

Çünkü hala bir çok insan dolandırıların gönderdiği maillere itibar ediyor ve ne isteniyorsa yaparak dolandırıcıların hedefi oluyorlar.

Bu son kullanıcı grubunun her şekilde korunması gerekiyor..

29 Ocak 2012 Pazar

Alatav - Serenler Semahı

Alatav'dan Serenler Semahı'nı dinliyoruz. Denizli yöresinden harika bir türkü. Türkiye Su Medeniyeti isimli TRT için çekilen bir belgeselin bitiş müziği olarak dinlemiştim. Gerçekten çok güzel bir türkü. Ve Grup Alatav Sokak Performansı..



Serenler Semahı Sözleri

Karabaş koyunumu güde güde getirdim
Getirdim de gabardıcın dibine yatırdımAblası da sağdı ben bakırı götürdüm
Ablası güzel kendi karabaş koyunum

Aşar isen karlı da dağlar aşalım
Düşer isen tozlu da yollara düşelim
Çeker isen güzel de kahrı çekelim
Çirkinlerin kahrı çekilmez güc'olur.

27 Ocak 2012 Cuma

Gemoetri Soru Bankası - Güvender Yayınları

Gemoetri Soru Bankası - Güvender Yayınları indirmek için bağlantıya tıklayınız. Ücretsiz paylaşım sitesi üzerinden paylaşıldığı için indirme işlemleri aşağıdaki gibidir.

1. "Şimdi İndir" yazan yere tıklayınız.
2. Saniyelerin geri sayması bitince "Dosyayı Şimdi İndir" diyebilir ve dosyayı bilgisayarınıza kaydedebilirsiniz.

Sorun yaşayanlar yorum yazarsa yardımcı olabiliriz.

26 Ocak 2012 Perşembe

Yunus Emre Şiirleri - Kitap

Anadolu'nun büyük düşünürlerinden, tasavvufun önde gelenlerinden Yunus Emre'ye ait şiirler kitabını indirmek için buraya tıklayınız.

Bu kitap ücretsiz paylaşım sitesi 4shared.com üzerinden paylaşıldığı için indirme işlemleri aşağıdaki gibidir.

1. "Şimdi İndir" yazan yere tıklayınız.
2. Saniyelerin geri sayması bitince "Dosyayı Şimdi İndir" diyebilir ve dosyayı bilgisayarınıza kaydedebilirsiniz.

Sorun yaşayanlar yorum yazarsa yardımcı olabiliriz.

25 Ocak 2012 Çarşamba

Mamak Askeri Cezaevi ve 12 Eylül

Radikal Gazetesi'ndeki bir haber dikkatimi çekti. 12 Eylül 1980 darbesinde asker olan bir kişi, komutanların baskılı emirleri sonucu çeşit çeşit işkenceler uygulamış insanlara. Bu kişi bir er. Tutuklulara yaptığı işkenceler yüzünden psikolojik sorunlar yaşamış, tedavi görmüş. Bu işi yapmış yüzlerce askerden sadece birisi.

Peki bu kadar askerden payını almış onbinlerce insan ne olacak? Bu insanların psikolojileri, annelerinin, babalarının, çocuklarının, abilerinin, ablalarının, dayılarının, amcalarının, yeğenlerinin ilişkili olarak psikolojilerini düşününce bu ülkenin geleceğini düşünemiyorum.

Üzerinden buldozer geçmiş bir halk.. Şimdi neden sessiz, hiçbirşey olmamış gibi tepkisiz daha iyi anlışılıyor. Bir insan yaptığı işkencelerden dolayı psikolojikmen hasta oluyorsa işkenceyi gören tarafın travmaları bu toplumun bozulmasına bile neden olabilir...

Yazık, çok yazık...

24 Ocak 2012 Salı

Megaupload, FileSonic, Fileserve...

Megaupload.com sitesi Amerika'da hakkında yapılan soruşturma sonucunda kapatıldı. Sahipleri tutuklandı.Bu alışılagelmiş dosya paylaşım alışkanlığını değiştirebilecek türden bir gelişme. Çünkü America'nın yaptığını diğer ülkeler de uygularsa serbest dosya paylaşımı bitmiş olacaktır.

Yasal olan aslında serbestliğin bitmesidir. Gerçekten de korsan kullanım hat safhada bu sayede. Üreticilerin emekleri yerle bir. Gönlümden geçen üreticilerin fiyatları makul tutması ve her ürünün, dosyanın, programın, hizmetin ucuza temin edilebilmesidir.

Bu gelişme ile Filesonic sitesi dosyası olan kişilerin kendi dosyalarına erişebileceklerini; bunun dışında herkese açık paylaşımların artık yasaklandığını belirtmiş. Fileserve sitesi de buna benzer değişiklikler uygulamış. Önümüzdeki günler bakalım neler getirecek. Daha şimdiden serbest paylaşım zarar görmüş durumda...

23 Ocak 2012 Pazartesi

KCK Tutuklamalarının Sonu Nereye Gider?

Nereye gidecek bu tutuklamaların sonu gerçekten belli değil. O kadar insan, suçlu mu suçsuz mu bilmeden etmeden, sırf kökeninden, sırf ilgilendiği konulardan, sırf arkadaşlarından, eşinden, dostundan dolayı içeri nasıl alınabilir?

Ve kamuoyu bunu nasıl görmezden gelebilir..

Gerçi haber kanalları neyi nasıl verirse bizim milletimiz de onu aynen alır. İrdelemeden, düşünmeden bir de onlar vururlar lafları, yaftaları insanlara.

Medyanın işi gücü BDP milletvekilleri ile uğraşmaktır. Ama o vekiller oylarını aldıkları insanların yaşadıklarının bir parçasıdırlar. Doğuda, Güneydoğu'da yaşamak zordur. Herkes potansiyel biir örgüt militanıdır (batılı gözüyle). Şartlar olanaüstüdür her zaman. Ölüm çoktur. Mücadele gerektirir.


O yüzden o insanlar neden böyle davranıyor diye düşünmeden ağzına geleni söylemek, yaftalamak kolay olmamalı.

Biz bunu bozmazsak Aziz Nesin daha uzun yıllar çok çok doğru söylemiş diyeceğiz.

Fransa'nın 1915 Olayları Yasası

Evet! Yine başkalarına bel bağladığımız zamanlar. Kendi iç meselelerimizi güzelce, demokratik yollardan çözemediğimiz için başka ülkelerin yaptıklarına gebe kalıyoruz. Fransa Meclisi, Türkiye'deki 1915 yılında yaşanan büyük tehcirin soykırım olduğunu inkar edenleri bir yıl hapis ve 45000 euro para cezasına çarptıran yasayı onayladı.

Düşünün ki onbinlerce kişi üşenmeden Fransa'da toplanıp yürüyorlar.

Bize ne Fransa'nın meclisinden, bize ne Fransa'nın kendi anayasasından.. Eğer biz bu meseleyi çözseydik kimsenin tek laf etme cürreti olmayacaktı.Evet, 1915 yılında yaşananlar belli bir zümre tarafından yapılmıştır ve soykırım, katliam, kötülük, vahşet gibi kelimeler bile yetmeyebilir açıklamaya. Ancak isteyen de bunun böyle olmadığını söyleyebilir. İnsanların düşüncelerine kilit vurmak demokrasinin doğduğu bir ülkeye hiç vazife değildir. Bir çok insan 1915 olaylarına soykırım diyor ama bunun Fransa hükümeti tarafından seçim yatırımı yapılmasına karşı çıkıyorlar haklı olarak. Bir kez daha iğrendim aşırı sağcı partilerden ve Nicolas Sarkozy gibilerden.

Ülkemizin hüzün yüzlü insanı, değeri Hrant Dink de bugün yaşasaydı aynen böyle düşünürdü ve yaklaşırdı. Zaten söylüyordu da bunları her yerde. Ama ne yaptık katlettik onu da diğerleri gibi. Karanlık üstüne karanlık ancak bizim ülkemizde olur. Ondan sonra Fransa'nın, Amerika'nın ağzının içine bakarız.

Yüzleş tarihinle be adam!

16 Ocak 2012 Pazartesi

Open DNS Şirket Tercihleri İstatistikleri - 2010

Bu özet kullanılabilir değil. Yayını görüntülemek için lütfen burayı tıklayın.

Bill Gates

Bill Gates denildiğinde aklıma hep Microsoft'un oluşturduğu tekel gelir. Ama Bill Gates, bu bakış açımı kırmayı başardı. Yarattığı tekel dünyası ile belki kötü bir düzen oluşmasını sağladı bilişim dünyasında ama bunların dışında destek olduğu yardım kampanyaları ile adından sözettirmeyi başardı.

Ne yalan söyleyeyim takdir ettim fazlasıyla. Kişisel serveti 56 milyar dolarmış kendisinin. Ve bunun yarısı olan 28 milyar dolar parayı dediği gibi 2007 yılından beri insanlığın geleceğini kurtarmayı amaçlayan yardım fonlarına dağıtıyormuş.

Bahsedilen para hiç de az bir para değil. Kaç tane ülke yeniden kurulur o parayla. İnsanlık adına buna teşekkür edilir. Tebrikler Bill Gates..!

15 Ocak 2012 Pazar

The Hobbit İzlemeye Ne Kadar Kaldı?

Grilimanlar sitesine arada sırada girerseniz The Hobbit filminin beyaz perdede yayın tarihine ne kadar kaldığını geri sayım olarak görebilirsiniz. Gerçekten heyecan verici bir film Ortadünya hayranları açısından.

Düşünün ki bizlere tekrar tekrar izleyeceğimiz iki seri halinde bir film daha geliyor. Büyük ihtimal The Hobbit Part 1 2012 Aralık ayında, The Hobbit Part 2 2013 Aralık ayı civarlarında yayınlanır.

The Hobbit filmini aalık 2012 tarihinde iki defa sinemada 3D olarak izleyeceğim. Tadına varacağım ve sonra da bilgisayarda bir kerelik korsan izleme hakkını elde etmiş olacağım kendimce. Böylece bana bir yıl yetecek kadar bir Ortadünya serüveni çımış olacak.

Ben Tolkien, Elfler, Hobbitler, Orklar, Cüceler, Ortadünya ve diğer yaratıkların hayranlarından sadece birisiyim. Benim gibi Yüzüklerin Efendisi ve devam filmlerini bekleyen milyonlar var ve bu bence çok keyifli bir şey. Dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir insan ile ben farklı dillerde, farklı dinlerde, farklı milliyette olsam da aynı duyguları ve heyecanı paylaşıyorum.

Adres bu; grilimanlar.com...

14 Ocak 2012 Cumartesi

Artvin Yusufeli

Geçtiğimiz yaz yani 2011 yazında Artvin'e yolumuz düştü. İki haftaya yakın kaldığımız Artvin'de bir çok yeri görme şansımız oldu. Yolumuz Yusufeli'ne de düştü. Yusufeli Artvin'den çok farklı bir bölgeye ait geldi bana. Bu nedenle farklı yanlarını yazayım istedim.

Mesela Artvin geneline göre fazlasıyla muhafazakar bir ilçe. Erzurum'un kuzey ilçelerinden İspir'e ve Tortum'a çok yakın. Hatta bir kaç köyden sonra Erzurum il sınırı başlıyor. Artvin coğrafyasına hakim renkler Artvin merkezden çıkılıp da Yusufeli yoluna girdiğinizde hemen azalmaya başlıyor. Yeşil renkler kahverengi oluyor ve yeşim yamaçlar taşlık yamaçlara dönüyor daha da ileride. Artvin-Erzurum yolu yani Artvin-İspir yolu ise tam bir felaket. Biz Artvin'e giderken Karadeniz Sahil Yolu'nu kullanmıştık. İyi de etmişiz açıkcası. Erzurum Artvin yolu tam bir felaket. Yani bu yolun Yusufeli ilçe merkezinden sonraki kısmı şehirler arası yol diye geçiyor sanırım. Böyle bir hata olabilir mi? O yol köy yolu olabilir ancak. Hem dönüşlü hem de tek şeritli bir yol bence canavardan farksızdır. Zaten Artvin şoförleri denildiğinde ilçe farklılıkları nedense ortadan kalkıyor :) Şoförler o yollarda o hızla giderlerse daha bir çok aile öte aleme gitmeye devam edecektir. Bir çok aile o yollarda yok olmuş öğrendiğime göre. Arabalar daracık yollarda üstüme üstüme geldiler gerçekten de Artvin genelinde.

Yusufeli, Karadeniz coğrafyasında bir ilçe gibi görünse de gerçek her haliyle farklı. ticaret Erzurum ile yapılıyor. Din anlayışı ve demokratlık Erzurum seviyesine yakın. İnsanları yine de sıcaklar ama. Erzurum'u elbette bilmiyorum ama Erzurum'da milliyetçi muhafazakarlık ve soğuk bir iklim olduğu için insanları biraz daha farklı olabilir. Yani ülkemizin insanlarını yaftalamak değil anlatmak istediğim ama daha tutucu ortamlar insanları başkalaştırıyor gördüğüm kadarıyla.

Yusufeli, pirinç (çeltik) üretimi yapılan bir yer. Aynı zamanda zeytin yetişiyor.Çeltik ekimi nedeniyle bataklık ortamı gerektiği için buna uygun bir yer. Böyle olunca sivrisinek olayı insanı mahvediyor. Sivrisineğin haddi hesabı yok. Biz yağmurda gittiğimiz için canımız az yandı bu konuda :)

Dikkatimiz çeken diğer bir konu köylerin isminin çoğu Ermenice. Yani hala eski isimler kullanılıyor ve mevcut köylerin eskiden Ermeni vatandaşlarımızın olduğu söyleniyor. Bir çok manastır, kilise vb. yapı zarar görse de hala mevcut. Define bulanlar olmuş bolca define arayan kişiler arasında... Bu çok hüzünlü bir konu. Orada yaşayan insanlardan en azından konuştuklarımdan onlar hakkında kötü bir söz duymamak az da olsa teselli etti beni. Yerlerinden yurtlarından edilmiş milyon tane insan. Ne demektir.....  Keşke böyle olmasaydı :(

Yılan bolca var. Ben arabayla eziyordum bir kaç adet az kalsın. Yağmur sonrası soğukkanlı yılan arkadaşlarımız birbiri ardına kendilerini güneşe vermek için piyasaya çıkıyorlar. Çevrede küçük çocuklar olduğu için bir kaç tane kovaladım ne yalan söyleyeyim.

Bunların dışında HES projeleri Yusufeli'ne de uğramış durumda. Bir çok yer şantiye alanı olmuş. İnsanlar iş bulmuşlar ama yarın aynı doğayı bulamayacakları ortada.

Memleketimizin güzel, karakteristik ilçelerinden birisi Yusufeli.. Selam olsun Yusufeline...

13 Ocak 2012 Cuma

Ahmet Hakan COŞKUN

Kendisi hemen hemen her gün; Hürriyet gazetesindeki köşesinde yazar, Twitter alemine renk katar, programının olduğu akşamlar CNN Türk televizyonunda Tarafsız Bölge programını sunar..

Takip etmeyenler için, tam bir dönektir. Onlar okumadıkları kişiyi hiç bilmezler sonuçta.

Takip edenlerin bazıları tarafından ne yapacağına karar verememiştir. Çünkü bence her kişiye karşı doğrucu olmak da zaten böyledir.

Takip edenlerin bir kısmı tarafından da gayet iyi anlaşılmaktadır. Ben bu üçüncü maddede saydığım azınlık mı çoğunluk mu bilemem ama bu grubun içinde olduğum için mutluyum. Ahmet Hakan, bence hakkaniyetli yazıyor. Bir solcu için hak hukuk önemlidir, bir dindar içinse vicdan ve yine hak önemlidir. Ahmet Hakan, ilk olarak hak olayına önem veriyor çünkü. Onu önyargısız okuyan bir insan ne kadar tarafsız, vicdanlı, insancıl olduğunu ve dönek olmadığını bir kaç yazısından sonra anlayacaktır.

İnsanları bir zümreye zimmetlemek bizim insanımızın yegane huyu ve önemli bir vazifesidir. Bu anlayıştır zaten bizi biz eden, yere batıran.

Ahmet Hakan'ı bizzat tanımam, hiç görmedim, bol bol okudum, okuyacağım. Tanışıklığımız yazılarından ibarettir. Vicdanı, temiz kişiliği onu abi gibi sevmeme nedendir. Teşekkürler Ahmet Hakan. Hem gazetecilik hem de TV hem de sosyal medya sayende çok şey kazandı.

12 Ocak 2012 Perşembe

12 Eylül 1980

Tarih 12 Eylül 1980.. Türkiye'nin bilmem kaçıncı karanlık devrinin başlangıcı. Siyasi kargaşaya son verme bahanesi ile yapılan darbenin yaktığı sayısız can.. Rakamlar her yerde veriliyor. Ben de veriyorum.

Gözaltına alınanların sayısı 650 bin, yargılananların sayısı 230 bin kişi, hakkında idam cezası istenenler 7 bin kişi, idam edilen 50 kişi.Ve gözaltında kabolan yüzlerce, işkenceden geçen binlerce insan.


Kimlerdi bu insanlar. Türkiye vatandaşlarıydı. Çoğu solcu olmak üzere sağ ve soldan bir sürü insan kırıldı, ezildi, öldürüldü, yok edildi, aileleri susturuldu.

Kimin ne hakkı vardı bunlara. Hem ortalığı karıştıracaksın Çorum, Kahramanmaraş gibi provakasyonlarla hem de ortalık karıştı diye darbe yapıp zaten zarar görenleri yeniden zarara uğratacaksın. Devlet, halkına böyle yapar mı? Demir yumruğunu en küçük olaylarda bile halkının tepesine indiren şerefsizler, gün gelecek devran dönecek sizler de kahrolacaksınız.Kahrolun!

Siz, sıcak evlerinizde, lüks yaşantınızı yaşayın, orduevlerinizde alakart menülerinizi lüks restoranlardan farkı olmayacak şekilde tadınız. Çocuklarınız fabrikatör çocuklarından bile imtiyazlıdır, hastalığınızı bile en güzel koşullarda tedavi ettirirsiniz.

Ve yüce milletimiz, sevgili halkımız sizleri baştacı etmeye devam etsin. Ey Aziz Nesin senin kıymetin her geçen yıl daha da anlaşılıyor... Ey halk devam et..................

10 Ocak 2012 Salı

Hrant Dink

Hrant Dink, Türkiye'nin cahil cühela milliyetçilerinin anlayamayacağı türden sevgi içerikli konuştuğu için başkaydı, ötekiydi. Farklı konuşuyordu; saldırmıyordu kimselere. Tam tersine birleştirici konuşuyordu her fırsatta ama anlayana.

Ben televizyonda bir tartışma programında izlemiştim son kez onu. Etyen Mahçupyan ile katıldıkları bir tartışm programında Ermenilik üzerine görüş belirtiyorlardı. 


Ne acı ki kendini anlatabilme mücadelesine tanık olmaya başlamışken haberlerde gördüm vurulmuş yatan görüntüsünü. Katledildi Hrant Dink. Kuklalar, maşalar, hiçbirşeyden haberi olmayanlar tarafından. 


Anlatamadı kendini o da bir çok insan gibi bu ülkede. Bu ülke utançlar ülkesidir. Bu ülkede biraz öne çıkan bir doğrucu ertesi güne sağ çıkmayabilir. Bunun olma ihtimali her zaman % 51'dir. Utanıyorum. Nasıl ki Barış Gelini olarak bilinen İtalyan bayanın binlerce kilometre yol alarak yaptığı barış gezisine Türkiye'de devam etmek isterken tecavüz edilip öldürülüşünden utandığım gibi. 


Neden? böyle mi olmak zorunda. Televizyonda gördüğü herşeyi olduğu gibi alan koyun dediğimiz halk, neden böyle olmak zorundasın. Biz de koyunuz elbette bu toplumda yaşadığımız için. Ama neden? Televizyondaki hedefler neyse hedefin de o mu olacak. Gör artık karanlığı üzerimize salanı.


Ne suçu vardı Hrant Dink'in Ermeni olmak dışında. İfade özgürlüğü yüzünden çekmediği kalmadı. Ama Ermeniliği yüzünden canını verdi. Hrant Dink'in yerde yatan bedeni ve altı delik ayakkabısı gözümünden önünden gitmiyor. Eşine, çocuklarına, torununa ne diyelim.. İnsanı insandan ayıranlara inat Hepimiz Ermeni, hepimiz Hrantız. 


Kalbimizdesin Hrant Ağabey..

9 Ocak 2012 Pazartesi

İnternet Abone Sayısı 13 Milyon Oldu!

Evden Dial-up ile bağlanma macerasını yaşayan bir sürü arkadaş vardır. Mp3 indirme hızımı hatırlıyorum da 2000'li yılların başlarıydı. 5 kb ile iniyordu dosyalar. Bir tane mp3 indirmek tam bir maceraydı. Onun keyfi de ayrıydı işkencesi de.

Ardından ADSL denen bir mucize geldi yayıldı ülkemize. Belki Avrupa çoktan sıkılmıştı ama bizler son derece ihtiyaç duyuyorduk. Şimdi bir mp3 5 saniyede iniyor ortalama 1024 kb indirme hızı ile.

ADLS geniş bant bağlantısını kullanan abone sayısı 13 milyona ulaşmış. Geç de olsa, güç de olsa Türkiye'de ayak uyduruyor ya buna da şükür.


Santurati - Serenler Zeybeği

Bu türkü yeni favorilerim arasında. Sıkılana kadar dinleyeceğim sanırım. Santurati adındaki sokak müzisyenlerinden dinliyoruz. Taksim'de tünelin az üstünde dinlerdim denk gelince bu grubu. Serenler Zeybeği. Çirkinlerin derdi çekilmez, dert olur, güç olurr! :)

8 Ocak 2012 Pazar

İnternetten Para Kazan: Dosya Yükle Kazan Uploaded.to

Merhaba. İnternetten para kazanma diye birşey var mıdır? Yalan mıdır yoksa bu sözler hepten. Hayır! Tabi ki değildir. Ama ne yapacağınızı bilmezseniz para kazanmak bir yana dursun bir sürü zamanınız kaybolur.

Ben web sitelerimde Google Adsense reklamlarını yayınlayarak kesin kazanca ulaştım. Ama kesin kazanç elde edilebilecek başka başka seçenekler de var elbette. Sadece iyi araştırmak gerekiyor bu konuyu. Yani para kazanırım, kazandırırım diyen yüzlerce site ve şirket var ama çoğu ya kapatıp kaçıyor ya da kalitesinden ödün veriyor ve yok oluyor zamanla.

Son zamanların modası ise dosya paylaşım sitelerine yüklenen dosyaların indirilmesi ile para kazanma yöntemidir. Siz bir filmi partlar halinde bölerek bir dosya paylaşım sitesine yüklersiniz. Kullanıcısı bol bir forumda linki paylaşırsınız. Ne kadar çok kullanıcı bu linkten ilgili dosyayı indirirse örneğin 1000 indirme başına belirli bir miktar para kazanırsınız. 1000 indirme 15 euro ise 10.000 indirme x 15 = 150 euro gelir kazanırsınız.

Bunu küçük düşünmemek lazım. Bazı forumlarda bir linkten 100.000 dowload yapılabilecek potansiyel vardır. Linkleriniz dünya çapında ilgi görürse o zaman daha da şanslı olursunuz. Daha fazla insana ulaşabilirsiniz.

Ben dosya paylaşım sitelerinden sadece birini tanıtacağım. Diğer siteleri denemedim ama uploaded.to sitesi ödeme yapan ve indirme sayımlarından şikayet edilmeyen bir şirket olarak anılıyor. Eğer siz de üye olup dosya indirilmesi yoluyla para kazanmak isterseniz aşağıdaki linkten üye olabilirsiniz. Hem dosya indirilmesi hem de üyelik satışı linkiniz üzerinden olursa kazanabilirsiniz.

Bu link benim referans linkimdir. Size hiçbir zararı olmaz, bana puan kazandırır. Sisteme ait özellikler yazının devamında yer almaktadır.


İyi kazanmalar dilerim.


    ÖZELLİKLERİ (alıntıdır)

  • Çok eski, güvenilir, ödemeleri takır takır yapan bir site.
  • RANK derdi yok
  • Aynı anda hem download'tan hem hesap satışından hemde rebill'den para kazanıyorsunuz. (Bu 3 imkanı aynı anda veren başka bir hosting yok)
  • Her premium hesap satışınızda anında "3 Euro" kazanıyorsunuz.
  • Rebill imkanı var, her hesap uzatmasında ekstaradan "1 Euro" kazanıyorsunuz.
  • Türkiye diğer tüm hostinglerde D kategorisinde sürünürken burada 1000 download'a 20 Euro veriyor (Bu iyiliğide bize bir Türk'ten başkası yapmaz zaten)
  • Support çok hızlı, az önce email attım 12 dakkada cevap geldi şaşırdım. (İngilizce Yazın)
  • Üyeler max 1GB büyüklüğünde dosya atabilirler. (Şuanda 500MB, Mart'ta 1GB olacak)
  • Mart ayında bir çok siteden remote upload olanağı getirecekler Fileserve dahil.
  • Free üyeler aynı anda 1, Premiumlar ise 4 link remote upload yapabiliyor
  • Kazandığınız puanlarla kendinize premium hesap oluşturabilirsiniz HEMDE bu kazancınızdan düşmüyor ! Yani para çekince puanlar düşmüyor aynen kalıyor.
  • KESINLIKLE dosya ismini materyal adının aynısı koymayın, örneğin CRYSIS anında silinir bunun yerine C1234 koyun. Yani filtreye takılmayın diye bunu uygulayın.
  •  FTP Upload imkanı var (Filezilla kullanıyorum)
  • Minimum ödeme 20 Euro
  • Ödemeleri 3 ila 10 gün arasında gönderiyor
  • Şu ana kadar sayımlardan şikayet eden hiç görmedim
  • Referansınızdan %50 kazanıyorsunuz
  • Download edilmeyen dosya 60 gün sonra siliniyor
  • Hesapta sınır yok istediğiniz kadar upload yapabilirsiniz


7 Ocak 2012 Cumartesi

Ayşenur Kolivar - Cengiz Selimoğlu - Kazankıran

Harika bir ezgi, harika bir yorum. Ayşenur Kolivar ve Cengiz Selimoğlu'ndan çok güzel bir Karadeniz türküsü. Cengiz Selimoğlu'nun yorumu İsmail Hakkı Demircioğlu eşliğine benzemiş. güzel bir tat vermiş. Evettt! Kazankıran türküsünü dinliyoruz, mest olmak istiyoruz.


Kazankıran - Cengiz Selimoğlu & Ayşenur Kolivar

Bir duman aldı dağa
Dağı karalar bağlar
Duman da benim gibi
Meraklıdır ağlamağa

Kazankıran dumanlı
Gözüm arar yarimi
Güneşler de açmasın
Anlamasın halimi

Azrail yazma beni
Bu yılki evrağına
Duman olup sarılsam
Kazankıran dağına

Dumanım kalkanından
Vurulmuşum kolumdan
Sevip alamayanlar
Anlar benim halimden

Kazankıran karlandı
Duman dağları sardı
Kara yazılmış yazım
Ben sevdim eller aldı

Van Depremi Bağışçıları

Van depremi yaşandıktan iki gün sonra medyanın öncülüğü ile başlatılan ve büyük başarıya imza atılan yardım kampanyalarını hatırlarsınız. Bir çok işadamı ve hali vakti yerinde vatandaşımız ya yayına katılarak ya da telefonla ünlülere ulaşarak bağış yapacağını bildirmişti.

Sonra ne mi oldu? Her zaman ki gibi nasıl bir toplum olduğumuzu gördük. Utandık! Bağış yapacağım diyenlerin çoğu ya unuttu ya da çark etti. Ayıptır ayıp.. Nasıl bir toplum olduk biz. Tamam güzel örnekler de oldu herşeye rağmen içimizi ısıtan ama ne kadar vurdumduymaz hale getirilmişiz diye düşünmeden edemiyorum.

Ateş sadece düştüğü yeri yakıyor maalesef.

The Hobbit Türkçe Fragman

The Hobbit Türkçe fragmanı yayınlandı. Henüz bir seneye yakın bir zaman var ve şimdiden çok heyacan duyuyorum. Gündem siyaset, gündem ölümler, gündem yıkımlar olsa da bir de bu yanı var gönlümüzün.. The Hobbit Türkçe fragman sizlerle.

6 Ocak 2012 Cuma

Google Cambazlığı

Google hakkında bir iddia var ki Google, genel Google politikalarıyla pek bağdaşmayacak türde bir davranış ile suçlanıyor.

İddia edilene göre Google, önde gelen blog yazarlarına ücret karşılığında Google Chrome tavsiyesi içeren yazılar yazdırmış. Ben şahsen bunu pek öngörmesem de böyle bir suçlama var. Google da bunu kabul etmiş olmalı ki Google Chrome indirme sayfasının page rank değerini altmış gün boyunca sıfır olarak tutacağını vaad etmiş.

Ben Google'ın bu kadar küçük düşüneceğini sanmıyorum. Tarayıcı savaşlarına rağmen.. Eğer alt birimlerinden birisi yaptıysa da ayıp etmiş, karizmasını çizmiş koca firmanın.

İlker Başbuğ Cezaevinde

Türkiye ilkleri yaşamaya devam ediyor. Genelkurmay eski başkanlarından İlker Başbuş dün sorgusunun ardından cezaevine gönderildi.

Sevinsek mi üzülsek mi?

Elbette üzülmeyeceğim! Masum insanların canı yanarken Türkiye'deki faşişt anlayışın sürmesine katkı sağlayan bir insan için üzülemem. Onlara dokunulacak en başta. Türkiye'de askerler sayesinde çok karanlık günler yaşandı. Ve onlara hiçkimseler dokunamadı. Lüks içinde ucuza yaşadılar ve hep el üstünde tutuldular niyeyse. Bu elit insanlara dokunulmasına neden üzülsün ki insan.

Ama yine de ortadayım bir şekilde bir çok insan gibi. Bu AKP'nin adalet düzeni olunca sorgulamadan edemiyor insan. Ufuk Uras, 2009 yılında İlker Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulunduğunda görmezden gelen, ciddiye almayan savcılar şimdi neyin peşindeler.

Bu iş taraflı yapılıyorsa adalet olmaz. Tüm suçlular, zalimler adaletin önüne gelmelidir. O gelir bu gelir diğerleri gelmez korunursa bu ne dine ne de vicdana sığar. Dindarım diyen bunu böyle bilmelidir.

Ama yine de beter olsunlar Türkiye halkı üzerinde oyun oynayanlar.

5 Ocak 2012 Perşembe

Ayşenur Kolivar - Nani Nai Oy Oy (Mızıka ile)

Gerçekten harika bir yorum ve müzik ziyafeti ortaya çıkmış. Sonuna kadar dinlemenizi tavsiye ediyorum. Ayşenur Kolivar, üniversitede öğretim görevlisi ama asıl işi bu olmalıymış diyor insan. Bütün enerjisini verebilseydi bugün Karadeniz müziği daha da gelişecekti. Yok olmaya yüz tutmuş Laz şarkıları canlanıyor yavaş yavaş. Kültür demek herşey demek. Değerlerimizi yitirmeyelim. Evet mızıkalı versiyonu ile Nani Nani Oy türküsünü dinliyoruz.

Mızıkçı melodiler..

Ayşenur Kolivar - Sonbahar Film Müziği

Ayşenur Kolivar'dan dinliyoruz. Sonbahar film müziği Daim Yusuf Orti. Bu acı ağıt içini yakıyor insanın. 12 Eylül darbesinden yaralı çıkmış bir insan. Birçoğu gibi o da her geçen gün ölüyor. Güzel bir filmin güzel yorumlanan, iç yakan bir ağıtıdır Daim Yusuf Orti..

Ece Temelkuran

Habertürk Gazetesi büyük bir halt etti ve en değerli yazarlarından Ece Temelkuran'ın işine son verdi. Aslında ben çok sevindim. Gerçekten de Ece Temelkuran o çizgiye yakışmıyordu. Ece Abla demokrasi çizgisi ile onların üzerini çizmişti bile.

Bundan sonra yer alacağı ortamı çok merak ediyorum. Çünkü Habertürk'te değerli bir kaç yazar dışında gerçekten de beş para etmeyecek yazılara imza atan kişiler var. Orada Ece Abla'yı okumak içime sinmiyordu. Bu nedenle de bakalım yeni yeri neresi olacak.

Ben Ece abla'dan beklerdim bu ayrılışı aslında... Ama geç olsun güç olmasın. Yeni ve güzel bir başlangıç bekliyoruz. Şimdi ben de Habertürk internet kısayolunu çöpe gönderiyorum :)

Ezilenlerin sesi olan Ece Temelkuran, seni seviyoruz. Yalnız değilsin cici ve bir o kadar gerçekçi ablamız. Sevgi parayla satın alınır mı abla. Alınmaz. Sevgimiz son kuruşuna kadar seninledir. Selam olsun.

4 Ocak 2012 Çarşamba

Ah Öleyim Vah Öleyim Türküsü

Sevgili Muammer Ketencoğlu'nun albümünde dinlediğim Ah Öleyim Vah Öleyim parçasını gerçekten çok beğeniyorum. Eşlik eden Mehmet Erenler'in harika bir yorumu var. Eskilere alıp götüren şahane bir yorum. Kendimden geçerek dinlediğim türkülerden birisi bu parça.

Uçun Kuşlar Uçun İzmir'e Doğru

Sevdiğim şarkılardan birisi Uçun Kuşlar Uçun İzmir'e Doğru. Bu parçayı Muammer Ketencoğlu'ndan dinlerdim ama dikkatimi pek çekmemişti. Dikkatimi çekmesinin nedeni Ata Demirer'in Eyvah Eyvah filminde söylemesiydi. Ezgisi ve kullanıldığı yer etkileyiciydi.


Muammer Ketencoğlu Yorumu


Ata Demirer Yorumu

Dünya Ülkelerinin Bilinmeyen Yönleri

  • Afganistan'daki erkekler 43.4 yaşına kadar yaşamayı umut ediyor ki bu oran, dünyadaki en az oran olarak biliniyor.
  • Zimbabwe'deki kadınlar içinse 43.6 yıl yaşamak yeterli.
  • Ölüm oranlarının en fazla olduğu ülke Afganistan. Aynı zamanda en çok çocuk ölümlerinin yaşandığı ülke de yine Afganistan.
  • Japon kadınlarsa Zimbabwe'dekilere oranla iki kat daha fazla yaşama isteğiyle dolu. (86.2 yıl)
  • Venezuelalılar en biracı ülke sıfatını kazanıyor. Kişi başına yılda yaklaşık 83 litre bira tüketiliyor.
  • Yeşilaycı olmayan bir başka ülke de Yunanistan. Yunanlılar, en fazla sigara içen millet. Kişi başı günlük sigara tüketimi 8 adet
  • Türkler, zamanlarını yemek yemekle geçiren ülkeler sıralamasında rakipsiz ara bir numara! Türk insanı, gününün 162 dakikasını yeme içmeyle geçiriyor.
  • Brezilyalılar her yıl 2,164 bin ton kahve yetiştiriyor. (Dünyada en fazla kahve yetiştirenler de onlar.) Amerikalılarsa en fazla kahve içen ulus unvanını hak kazanmış.
  • Çin yılda 1,166 bin ton çay üretiyor. En fazla çay tüketen ülke de yine Çinliler. (828 bin ton.) Amerika Birleşik Devletleri, çay konusunda altıncı sırada, 131 bin ton tüketiyorlar.
  • İş sahasında en fazla çalışanı olan yer Cayman Adaları. Adanın yüzde 67.7'si çalışıyor. (Darısı Türkiye'ye!)
  • Kanada'da her 100 insana 94.3 bilgisayar düşüyor.
  • Birleşik Arap Emirlikleri'nin her 100 vatandaşının 176.5 cep telefonu var.
  • İzlanda en fazla gazete satılan ülke. Nüfusun 1000'de 821'i gazete okuyor
  • Küba, eğitime en fazla para harcayan ülke. ( Darısı Türkiye'ye!)
  • Mali'deki erkeklerin sadece 26.2'si okur yazar.
  • En iyi 15 üniversite ya İngiltere'de ya da ABD'de. Bunlar arasında Cambridge, Oxford, College London, Imperial College London Üniversiteleri var.
  • Çin, 1.3 milyar insanıyla en fazla nüfusa sahip olan ülke. Hindistan'ın da Çin'den pek geri kalır yani yok. 1.1 milyarlık nüfusuyla hemen Çin'in ardından geliyor.
  • ABD, en büyük ekonomiye sahip. Japonya ikinci sırada.
  • Çin, en fazla altın üreten ülke. Yılda 270 ton!
  • Human Development Index'e göre İzlanda, yaşam kalitesi en yüksek olan ülke.
  • Katar'daki sürücülerin çoğu dikkatsiz ve kazaya çok meyilli. Yol kazalarında, 100 bin insandan 9 bin 989'u yaralanıyor, 33'ü ölümle sonlanıyor.          
 Bu liste aslında devam ediyor. The Economist's Pocket World in Figures 2010 isimli kitapta bulabilirsiniz.
         

Symbian Pazar Payı

Cep telefonu pazar liderliğini koruyan Nokia firması, Nisan 2011’de  en güçlü olduğu cephesini oluşturan Symbian işletim sistemini telefonlarında kullanmayı bırakıp Microsoft’un Windows Phone sistemini tercih ediceğini açıklamıştı. Bu öksüz haline rağmen Symbian geçtiğimiz yılı yükselişle kapadı. Aralık 2011 verilerine göre Symbian’ın pazar payı yüzde 35 olarak kayıtlara geçti. Onu yüzde 25.56 ile iPhone ve yüzde 21.74 ile Android izledi.

Umarız Symbian'ın liderliği olmasa da pazardaki payı devam eder. Çünkü biz Symbiancılar ondan kolay vazgeçemeyeceğiz. İşletim sistemi olarak bence Android daha kaliteli görünüyor ama ne kullanırsan ona alışıyorsun.

Harry Potter 2011 Hasılat Birincisi

Yazar Rowling ve Harry Potter :)
Harry Potter serisi hem yazarına hem de sinema yapımcılarına bir hayli para kazandırdı. Üretim mutlaka karşılığını veriyor üretene.

Harry Potter ve Ölüm Yadigarları Bölüm 2 Amerika’nın 2011 filmleri arasında hasılat birincisi oldu. Onun takipçileri olarak Transformens 3,  ve Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti Bölüm 1, Felekten Bir Gece Daha, Karayip Korsanları: Gizemli Denizlerde geliyor. Bu liste amerika listesi ama bu filmlerin dünya çapında da gördükleri ilgi hemen hemen aynı.

Harry Potter'ı sadece minikler izlemiyor. Yediden yetmişe bir çok insanın ilgisini çeken konusuyla Yüzüklerin Efendisi kadar popüler bir eser var karşımızda. Kitapları dünya çapında bestseller olan yazarı ve filmi hasılat rekortmeni olan yapımcısı eminim ki çok mutlulardır. Eğer Harry Potter serisini okumadıysanız tavsiye ederim.

Ayşenur Kolivar'ın Yeni Albümü

Ayşenur Kolivar'ın yeni albümü Bahçeye Hanımeli çıktı. Albümü satın alabileceğiniz linkleri henüz veremiyoruz ama yakında müzik marketlerden temin edebilirsiniz.

Yanlış hatırlamıyorsam kendisini solo albümü yoktu. Bu iyi bir başlangıç olur umarım. Sevgili Ayşenur Abla'ya hayırlı uğurlu olsun. Karadeniz'in güzel seslerinden birisi kendisi. Yolu açık olsun. Bilmeyenler için bir bilgi Yüreğine Sor film müzikleri ve Grup Helesa şarkılarına bakabilirsiniz.

Erzincan'da Yine Komutan Dürtüğü

2009 yılında Erzincan'da askerliğini yapan er, rahatsızlığı nedeniyle sporu yarım bırakarak astsubayın yanına gider. Astsubay inanmaz eri koşturur. Asker koşamaz ve yere düşer. Asker film çektirir ve burkulma olduğu görülür. Ardından işkence devam eder. Komutan hem döver hem  de nöbet yazdırır. Ardından üsteğmen de nöbet tutamadığı için darp eder. Sonrası yerde sürükleme, makam odasına kapatıp dövme, sopayla darp gibi devam eden süreç sonunda ailesi arkadaşlarının haber vermesi sonucu Erzincan'a giderler ve şikayetçi olurlar.

Mahkeme ne yapar? Askeri mahkeme her zamanki gibi komik cezalar verir. Üsteğmen suçsuz, astsubay ise 1500 tl para cezası alır. 24 ay taksitle ödeyecektir hem de.

Bunun gibi daha ne olaylar vardır değil mi? Kimlerin canı nasıl yakılmıştır da haberimiz bile olmamıştır. Benim askerlik yaparken yaşadığım bir olay var. Aslında bir çok olay var ama ben ciddilerinden birini yazacağım. Beraber nöbet tutarken hastaneye kaldırdığımız bir er vardı. Direk apandist ameliyatı olduktan sonra bir ay izne gitti. Birliğe katıldığı hafta bir komutan silahı iyi tutamadığı için karnına tekme ile yol kenarındaki çiçeklerin arasına kadar fırlattı askeri. Daha ameliyatı yeniydi. Ne yapacaksın ki?? Daha neler gördük de söylesen ne olur söylemesen ne olur..!

Adalet budur bizim ülkemizde. Bizler ülkemizi çok severiz aslında. Ama böylesi vicdansızlıklar sayesinden insanlar marjinal ya da muhalif hale geliyorlar. Çok yazık çook.


3 Ocak 2012 Salı

Uludere Katliamı

Kim ne derse desin; bunun adı katliamdır.

İnsanları terörle mücadele adı altında toplu olarak imha etmek, anasından, babasından, kardeşlerinden, eşinden dostundan ayırmak ne demektir? Katliamdır.

Bu hangi gelişmiş ülkede yaşanır? Tabi ki gelişmemiş ülkelerde yaşanır.

Bu bir utanç sayfasıdır daha önceki utanacaklarımız gibi.

İnsanlar işsizlikten kaçağa gidiyorlarsa ve senin askerin, karakolun da bunu biliyorsa, ses etmiyorsa sorunu başka şekilde çözmelisin. Bu suçsa bunu yasal yollardan engelle.

Ve en acı yönlerden birisi de bu insanlar için, sırf çıkılan kaçağın yasal olmaması yüzünden "iyi oldu" anlayışı. Orada ne işleri varmış. Ulan dangalak senin günlük hayatta yediğin bokları saysak senin bir saniye bile yaşamaman lazım.

Van Depremi'nde de iyi oldu anlayışı vardı şimdi de.. Bunu böyle görenler bu ülkeyi haketmiyorlar. İnsan bile değiller ki vatandaş olsunlar. Bu pis zihniyetin sonu gelmedikçe ülkemize huzur gelmez.

Türkiye'nin hiçbir yerinde hiçbir şekilde böyle karanlık günler yaşanmasın dileğiyle.

Jöleli Bir Delüğanlı

Sevgili Yiğido, delüğanlı.. Ben bu satırları yazarken sen çok uzaklarda olacaksın. Kirpiklerinden düşen jöle parçalarını silemeden, bir kez bile söylemeden bir veda kelimesini gideceksin. Üzgünüm Yiğit.

Şaka bir yana okumuşsunuzdur Yiğit Bulut'un Habertürk'teki yönetmenlik hikayesinin sona erişini. Düşenin dostu olmaz doğru ama yağcı bir insanın düşüsü daha da farklı oluyor. Eğer otoriteye tapınacak kadar ileri giderseniz düşüşünüz de ileri düzeyde bir yankı yapar.

Başlarda televizyon programını ben de ilgiyle takip ediyordum. Ama Yiğit Bulut'un kendini üstün görür tavırları, başbakana övgüleri, milletvekilliği hayalleri ile beraber fazlasıyla soğudum. Yine ara ara izlerim ama güvensizliği ortadan kaldıramaz artık.

Yeni görevi ne olur onu bilemem, belki de daha da iyi bir kariyer yapar bilinmez. Ama en azından ne olduğunu unutmaz bir süre için. Jöleli arkadaşım, senin takdir edebileceğim tek yönün sağa sola fazla tepki vermemen olabilir ancak.

Ne diyelim; darısı diğer jölelilerin başına.

2 Ocak 2012 Pazartesi

2011 Ziyaretçi Birincisi Google

İnternet ve bilişim dünyasına yön veren sitelerin 2011 pöpülerlik sıralamaları belli oldu. Çeşitli araştırma şirketleri tarafından çeşitli sonuçlar açıklanmış. Biz de Nielsen firmasının listesini yorumlayalım.

Sıralamaya göre Google hala tekil ziyaretçi sayısı olarak birinci sırada. Facebook ile mesafesini koruyabilmesi için Google+ servisi ve  diğer servislerini öne çıkarmak zorunda. Gerçi bir kısım hisseleri Microsoft tarafından satın alınan Facebook, Facebook Messenger ile Google'ı yakalayacak gibi görünüyor zaten. kullanıcıadı@facebook.com adresi sunması da etkili olacaktır. Yani önümüzdeki sene başında neleri nasıl görürüz merak ediyorum. Yahoo da Microsoft tarafından satın alınacak söylentisi henüz netlik kazanmadı. Ben şahsen Yahoo'nun sadece e-posta servisini kullanıyorum. Eskiden Small Business ve Site Explorer servisini kullanıyordum. MSN sitesi ise Facebook Messenger ve Facebook Bing oratklığı sonucu ne durumda kalır onu da seneye göreceğiz. Youtube, Facebook sosyal paylaşım alanı yüzünden geri plana düştü kesinlikle.

Bunların dışındaki siteleri yorumlamaya pek gerek yok gibi. Medyaya bile yön veren siteler ve servislerinin sırası bu şekilde.

Web markası Aylık tekil ziyaretçi
Kaynak: Nielsen
1. Google 153,441,000
2. Facebook 137,644,000
3. Yahoo 130,121,000
4. MSN/WindowsLive/Bing 115,890,000
5. YouTube 106,692,000
6. Microsoft 83,691,000
7. AOL Media Network 74,633,000
8. Wikipedia 62,097,000
9. Apple 61,608,000
10. Ask Search Network 60,552,000

2012 yılı sonuçlarında görüşmek üzere.

Milit0

Umut Et!

Evet! Yepyeni bir takvim sayfası önümüzde açık duruyor. Aslında her gün yeni bir takvim sayfasıdır. Bu günü manidar kılan ise yeni bir yılın ilk iş günü olmasıdır. 

Eğer yeni başlayan bir seneyi kirletilmemiş sayıyorsak bu yeni yılın ilk günleri heyecana sebep olabilir elbette. Ama tersini düşünenlerdenseniz sanırım daha duruma gerçekçi bakarak daha geçen hafta yaşanan acı olayların tesirinin devam edeceği bir hafta olacağını biliyorsunuzdur. 

Bende ki durum biraz karmaşık gibi.. 

Hem bir umut bu yıl başka geçsin, acı veren olayların kaynakları kurusun diye heyecan duyabiliyorken hem de daha geçen hafta yaşananlar ile acının devamı olan bir hafta olarak görüyorum. Umut insana neler yaptırmıyor ki..

Sonuç olarak temennim bu yeni takvim yapraklarının hüzünden, nefretten çok mutluluk ile dolması olacak.

Aselsan Mühendislerinin Gizemli Ölümleri

Türkiye'nin bilimsel ve teknolojik alanda oldukça etkili üretimlerine ev sahipliği yapan kuruluşu ASELSAN ile ilgili ölümler mutlaka dikkatinizi çekmiştir.
Ölen mühendislerden bildiğim kadarıyla sonuncusu Evrim Yançeken'di. Evrim Yançeken 2007 yılında evinin bulunduğu altıncı kattan düşerek öldü. Ondan dokuz gün önce de Halim Ünal kafasına isabet eden tek mermi ile öldü. Onlardan önce ise Hüseyin Başbilen. 2006 yılında aracının içinde bileği ve boğazı kesik halde bulunmuştu Hüseyin Başbilen. 

Hüseyin Başbilen'e dair yeni bir haber geçildi. Ölümüne dair gizemler olduğu için dikkat çekici bir gelişme. Aracı içinde boğazı kesildiğinde arka koltukta kan damlası bulunmuş. Yani boğazı arkada oturan biri tarafından kesilmiş olabilir. 

Şimdi asıl can alıcı detaylara geçelim. Bunları okuduktan sonra bu ölümün cinayet olmaması garip gelecektir size de.. Milli Tank Projesi'nde görevli olan Hüseyin Başbilen, bu konudaki çalışmalarını hızlandırdığı bir dönemde öldü. Ve göreve başladığı tarih Fransa, Almanya ve ABD-İsrail taraflarına verilecek ihalenin iptal edildiği gündü. Yani ortada iptal edilen ortalama 15 milyar dolarlık bir ihale bedeli var. Bu rakam çok üst bir rakam. Bir devlet için bile oldukça büyük bir meblağ. 

Sadece bu bile ASELSAN beyinlerinin öteki dünyaya gönderilişini açıklıyor bence. Bu kişilere rahmet ailelerine sabır diliyorum. Ölümler aileler için zor deneyimlerdir.

Bunun dışında ise Türkiye bir faili meçhuller cennetidir. Öldürürsün arkanı döner yürürsün, ölürsün arkalarına bile bakmazlar.. Durum böyleyken bir de emir aldığımız yabancı devletler varsa işin içinde hiçbirşey beklememek lazım. Birşey çıkmayak belki ama biz bu gelişmeleri takip edeceğiz her zaman.